KIRMIZI SAÇLI KADIN


Kırmızı Saçlı Kadın, aşk, kıskançlık ve en önemlisi de baba-oğul ilişkilerini mitolojik olaylara dayandırarak kurgulanan bir Orhan Pamuk eseridir.



Yüzyıllar önce yazılmış Kral Oidipus’un hayatından esinlenilerek anlatılan aşk hikayesi, tıpkı Kral’ın hayat hikayesinde de olduğu gibi tamamen baba ve oğul arasındaki kopuk hikayeyi esas alarak yazılmıştır.

Kitabın ilk bölümü yerinde betimlemeler ve akışkan bir seyirde giderken, ikinci bölümü için maalesef aynı şeyleri söylemek pek mümkün değildir.

İlk bölümdeki sakin anlatım, ikinci bölümde adeta bir film şeridi kadar hızlı geçmektedir. 

KIRMIZI SAÇLI KADIN

Cem, annesiyle birlikte İstanbul’un en nezih semtlerinden birinde yaşayan henüz lise öğrencisi olan genç bir erkektir.
Babasıyla kopuk, annesiyle de tam tersi bir bağ ile ilişki sürdüren Cem, baba ilgisine ve sevgisine aç bir şekilde büyümüştür. Babası sol siyasi görüşü nedeniyle kimi zamanlar evi 

Terk etmek zorunda kalan bir eczanecidir.
Cem bir gün gözü yaşlı annesinden, babasının gelgitlerinin bir sonu olduğu öğrenir. Cem’in babası evi terketmiştir ve bir daha geri gelmeyecektir.

Babası gidince eczaneyle ilgilenecek biri olmadığından Cem iş aramaya başlar ve bir aile dostlarının önerisiyle kuyuculuk işinde çalışmaya başlar.Öngören isimli bir kasabada çalışmaya başlayan Cem, ustası sayesinde kısa sürede işi kavrar. 

Cem ve Mahmut Usta kısa sürede çok iyi anlaşmışlardı. Bir süre sonra Cem onu babası gibi görmeye başlamış ve ona karşı içinde çok büyük bir saygı oluşmuştu. 
Fakat günler geçerken on günlük iş bir ayı bulmuştu ve hala kazdıkları su çıkmamıştı. Cem ise o sıralarda kırmızı saç rengi olan bir kadınla karşılaşmış ve ona aşık olmuştur.

Kitabın ilk kısmı 17 yaşındaki Cem’in Kırmızı Saçlı Kadın’a yani Gülcihan’a olan saf aşkını anlatmaktadır.

İkinci kısımda ise adeta Kral Oidipus’un hayat hikayesini tekrarlayan Cem, Öngören’den ayrılmış, mühendis olmuş, Ayşe isimli bir kadınla evlenmiş ve çok zengin olmuştur.

Ama mükemmel giden hayat akışı içinde bir türlü iç huzuru bulamamıştır. Yıllarca bir kaza nedeniyle Mahmut Usta’yı öldürdüğünü düşünen Cem, yıllar sonra iç hesaplaşmasını kapatmak üzere Öngören kasabasına geri döner.

Kasabaya döndüğünde 40 yıllık yaşantısını boşa harcadığını gören Cem, Oidipus’un acı kaderiyle hayatını tamamlar.

Merak etmeyin Sevgili Okur, Cem ve Kırmızı Saçlı Kadın arasında geçen hikaye sizi tatmin edecek ve kesinlikle çok şaşırtacak ..

ALTINI ÇİZDİĞİM SATIRLAR 

✓ "Dünya ile arama uzaklık koydum. Dünya güzeldi , içim de güzel olsun istedim."

✓ Bir yerde medeniyet varsa,koy sehir varsa orada kuyular oldugu icindir.susuz medeniyet ,ustasiz kuyu olmaz..

✓ İnanan vicdanlı olur.

✓ Hayatta rastlantı diye geçiştirdiğim şeylerin aslında bir anlamı olduğunu tiyatroda öğrendim.

✓ "Sende kendine başka bir baba bul. Herkesin babası çoktur bu ülkede. Devlet baba, Allah baba, Paşa baba, Mafya babası. Burada kimse babasız yaşayamaz."

✓ "Kişiliğimizin gücü yalnızca özgürlüğümüzden değil, tarihten ve hatıralardan da gelir."

✓ Sevgisi bana bu dünyanın ne kadar güzel bir yer olduğunu öğretecekti.

Kitap yorumumun devamı için;
https://www.sadecehaber.com/orhan-pamuk-ve-kirmizi-sacli-kadin


Yorumlar

Popüler Yayınlar