BİR DEĞİŞİK HAL




KAÇ YASAKLI ELMA YEDİK HATIRLAMIYORUM.
GÜLÜNÇ OLAN DURMADAN AYNI BOKA BATMAMIZ . .

Saçmalarken hiç utanmadığım dostlarıma ithafen ..

*Haftasonum yine muazzam geçti.
Geçen haftasonu boyunca evde olmanın acısını ölesiye çıkardım. 
Cuma gecesi dostlarla harika bir tiyatro oyunu seyrettik. 
Doyasıya güldük ,eğlendik. 
Öyle güzeldi ki. 
İnsan bu kızların yanında hiçbir şeye üzülme gereği bile hissetmiyor. 
Tüm dünyadan ,özellikle kötü olan ne varsa her şeyden soyutlanıyorum. 
Oyundan çıkıp Tosbiklere geçtik, sabaha kadar eğlencenin ve dedikodunun dibine vurduk. 
Artık en son hatırladığım gözlerim kapalı vaziyette sohbete eşlik ettiğimdi. 
Ezanlar okunuyordu,ve hava çoktan aydınlanmıştı. 
Sabahı anlatmama gerek bile yok sanırım. 
Kızaran ,şiş gözlerle aynaya bakarken tövbe ettiğimi hatırlıyorum. 

-‘’Allahım vala bir daha bu kadar geç saate kalmıcam. 
Töbeler olsun bidaha asla böyle bir şey yapmıcam 
Çok pişmanım affet ‘’ 

Bunu en fazla bir hafta sonra tekrar yapıcak oldugumu bile bile tövbe etmek utanç versede ,dayanamıyorum. 
Bazı insanlarla bazı şeyleri paylaşmak çok özeldir. 
Size ilginç bir haz verir. 
En sevdiğin yemeği yedikten sonra ağzınızda kalan o hoş tat gibi bir tat kalır mesela. 
O hisle birlikte bunu her fırsatta tekrarlamak ıstersınız. 
Bu da ne kadar tövbe edersem edeyim yine sonunu bile bile bunu yapmamın en güzel açıklaması bence. 
Kızlarla bir araya geldiğimiz her fırsatta mutlaka ne kadar iflah olunmaz tipler olduğumuzdan dem vururuz. 

İnsan biraz olsun akıllanmaz mı ? 
Büyümez mi er geç ? 
Bizde bunun cevabı belli

*Gerçekten de yediğimiz yasak elmalar yüzünden hepimiz yarım dünya gibi olduk. 
Ve bundan da hiç pişman değiliz. 
Hep birlikte battığımız boktan bir şekilde yine hep birlikte sıyrılıp çıkıyoruz. 
Bir türlü kendimizi normal kızlar gibi normal şeyler yaparken hayal edemiyoruz. 
Büyüyemiyoruz. 
Son zamanlarda bununla ilgili etraftan fazlaca şikayet almamız da cabası. 
Ama öyle umarsızız ki onu bile umursamıyoruz. 
Hele ben .. 
Bir rahatlık geldi bana aman sormayın gitsin. 
Müthiş hissediyorum. 
Böyle hissedeceğimi biliyordum. 
Bunu söylemiştim. 
Tam bir dengesiz terazi ruh halimden mütevellit yine de pişman değilim. 
Off galiba nişanlanıyorum. 
Yoksa bir insan neden bu kadar rahat olsun ki. 
Hele ki bu insan ben isem . 
(Burada bir arkadaşa zalimce bir gönderme yapıyorum nişan falan yok yani olsa yedi düvel duyacak zaten) 
Kendimi hiç büyümeyecek küçük bir kız çoçuğu gibi hissediyorum çoğu zaman. 
Ne zaman ciddi şeyler düşünmek istesem,kendimi henüz bunları düşünmek için küçük görüyorum. 
Gün geçtikçe daha da küçüldüğümü,çocuklaştığımı görüyorum. 
Şımardıkça şımarıyorum. 
Hani toplum baskısı denilen o rezil duygu olmasa baya baya dışarı çıkıp kilimi serip evcilik bile oynıcam. 
Bunun için bile bir eş gerektiğini düşünür düşünmez vazgeçiyorum hemen. 
Yemişim toplum baskısını. 

Neden böyle ? 
Niye böyle ? 
diye düşünmüyorum artık. 
Herşeyi ve herkesi akışına bıraktım. 
Bir müddet çocuk olmaya,çocuk hissetmeye ihtiyacım var galiba. 
Bir süre bunu bozmak ,itelemek istemiyorum. 

Şimdi 
Kim benimle Saklambaç oynamak ister ? 





        

Yorumlar

Popüler Yayınlar