GONE GİRL / KAYIP KIZ

Kronik bahar yorgunluğunu atamadığım şu günlerde,ne kitap okuyabiliyorum ne de listemdeki filmleri izleyebiliyorum.

Bir boşvermişlik hali içerisindeyim ki sormayın.

Haftasonunu resmen hasretle bekledim.

Nihayet dün gece de cuma gününün rahatlığı ile kendimi ödüllendirip uzun zamandır izlemek istediğim filmi izledim.

FİLM : GONE GİRL (KAYIP KIZ)

TÜR: GERİLİM

YÖNETMEN : DAVİD FİNCHER

OYUNCULAR : BEN AFFLECK,ROSAMUND PİKE,NEİL PATRİCK,TYLER PERRY

Gone Girl,şüphesiz ki benim Rosamund Pike'e bakış açımı değiştiren bir film olmuş..

Film kötü olduğu için değil aksine film şahane olduğu için,hatta öyle güzel ki naif rollerde görmeye alışkın olduğum Rosamund Pike,oyunculuğunda levil atlamış zira kendisi bu filmde resmen bir şeytan.

vuhuuuuu yazarken bile tüylerim ürperdi.

İzlerken gerim gerildim o derece.

Yine spoiler vermeden minik bir özet geçmek istiyorum.

Ben Affleck’in hayat verdiği Nick Dunne, bir gün eve gittiği sırada dört senelik eşi Amy’yi (Rosemund Pike) bulamaz.

Üstelik evin salonunda boğuşma izleri vardır. 

Hemen polisi arayan Nick, yaşanan olayların ertesinde medyanın da fazlasıyla ilgi göstereceği bir sır perdesinin baş aktörü olur. 

Amy ortada yoktur ve polisin esas şüphelisi Nick’ten başkası değildir.

Sevgili yönetmen David Fincher;şüphesiz ki sağ gösterip sol vurmayı seven bir yönetmen ve bunu belli başlı filmlerinde görmek hali hazırda mümkün. 

(Dövüş Kulubü,Yedi,Zodiac,Oyun vs .)

Kayıp Kız filminde de bu ritüelini devam ettirmiş ,ortada 3 bölümlük ,her bölümü akıllıca kurgulanmış ve çözülmesi hayli güç bir sır perdesi yaratarak filmi bizlere sunmuş.

Filmdeki akış,heyecan ve aksiyon kesinlikle inanılmaz.

Oyunculuklar zaten çok güzel.

Özellikle Rosamund Pike ‘ın soğukkanlılığı film boyunca olaylar karşısında daha da gerilmenizi ve hehh işte tamam çözdüm filmi dediğiniz anda kendisinin bitmek bilmeyen olayları ile akılalmaz bir yere gitmiş.

Film yine Rosamund sayesinde,evlilik psikopatolojisinin bilinç altını cesurca ayyuka çıkarmış.

Cinsiyetçi yaklaştığı iddialarının tam tersine çok gerçekçi kadın cesareti, intikam alma isteği, zekası ve hırsı ile kapitalist sistemi aile olgusu politizasyonu üzerinden kurgulamış bir baş yapıt olmuş.

Ben izledim ve sevdim ,sizlere de kesinlikle gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum.

Özellikle de gerilim sevenlere.

Bir küçük şey daha,film izlemeyi sevmeyen arkadaşlar filmin kitabı da var.

Gıllıan Flynn’ın Kayıp Kız romanından uyarlanan bu filmin ,dilerseniz kitabını da okuyabilirsiniz.

Ve son bir şey daha ,söylemezsem çatlarım.

Filmin girişinde,Nick karısı Amy için bir cümle geçiriyor aklından.

Umarım film sonunda bu cümlesinin ne kadar da doğru bir cümle olduğunu anlarsınız.

Filmi daha önceden izleyenler,ya da daha yeni izleyecekler yorumlarınızı bekliyorum.

Bakalım siz bu filmden ne çıkardınız ?

Keyifli Seyirler,,